Kan Ağlayan Taş
Hz. Hüseyin'in Mübarek Başının Konulduğu Kan Ağlayan Taş
Halep şehrinde “Meşhedu'n Nokta” denilen yer Ehlibeyt aşıklarının ziyaret yeridir. Orada imam Hüseyin'in (a.s) mübarek başının konulduğu bir taş vardır. Taşın üzerine İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başından kanlar akmış ve Müslümanların o taşa ilgi göstermesine ve korumasına sebep olmuştur.
Kerbela'da Tef savaşı bittikten sonra İbn Ziyad tef vakıası esirleriyle birlikte şam tarafına doğru hareket etti. Fırat nehri boyunca bir çok yerden geçtiler. En sonunda Halep'e vardılar. Halep'te adı geçen yere İmam Hüseyin'in (Allah'ın selamı onun, evlatlarının ve ashabının üzerine olsun) mübarek kesik başını koydular. Bir süre orada kaldı. Meşhedu'n nokta denilen yerin yakınlarda Cevşen dağı diye bir dağ vardır. Rivayet edildiğine göre şam esirleri ve kafile bu bölgeye vardığında esir olarak bulunan İmam Hüseyin'in (a.s) ailesi ve kesik başlar o mekana bırakıldı. İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek kesik başını da nispeten yüksek olan bir taşın üzerine koydular. Taşın üzerine imam Hüseyin'in (a.s) mübarek başından kan aktı.
Buraya damlayan kan Müslümanların ilgisine sebep oldu. Ve o taşı korumaya aldılar. Seyfu'd Devlet El Hemduni”, şam'ı fethettikten sonra bu taşın macerasını ona anlattılar. O da oraya bina yapılmasını emretti.
Celali diyor ki: Mekke'de Halep tarihini iyi bilen bir yaşlı adamla tanıştım. Adı “şeyh Ammar”dı. Meşhedu'n Nokta'nın tarihini çok iyi bilmekteydi. Yaşanan olayı özet olarak şöyle anlattı: “Seyfu'd Devlet, İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek kesik başının konulduğu ve üzerine kan damladığı Meşhedu'n Nokta'yı bina yaptı.”
Türkler orayı aldığında silah ambarına çevirdiler ve sonra orada bulunan taşı oradan alıp Zekeriya Camisine intikal ettirmek istediler. Ancak onun üzerinde hiçbir yaratık hareket etmiyordu. Daha sonra onu Muhsin camisine intikal ettirdiler. şimdi bu taş Meşhedu'n Nokta'da karar kılınmıştır.
Orada 14 masum olarak bilinen Ehlibeytin tamamının adları yüksek bir yere yazılmıştır:
Bismillahirrahmanirrahim salli ale Muhammed Mustafa ve Aliyi'l Mürtaza ve Fatımatu'z Zehra ve Hasanu'l Müçteba vel Hüseyni'ş şehit ve Ali bin Hüseyin Zeynel Abidin ve Muhammed Bakır ve Cafer Sadık ve Musa Kazım ve Ali Rıza ve Muhammed Cevad ve Ali'l Hadi vel Hasanu'l Askeri vel Hüccetu Sahibu'z Zaman aleyhimusselam.
Avlunun iç kapısının üzerine şöyle yazılmıştır:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Mevla'mız Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib'in (aleyhi selam) meşhedi, Alim-i Adil ve İslam ve Müsliminin padişahı “Ebu'l Muzaffer el-ğazi bin el Melik en Nasır”, “Yusuf bin Eyyüb” ve “Nasır Emiru'l Mümininin” döneminde hicri 572 yılında yapılmıştır.
Hicri 1337 yılında Fransızların Halep'i işgal etmesiyle birlikte bir grup kendini bilmez ve tahripçiler Meşhedu'n Nokta'ya gelerek orada bulunan bazı eser ve silahları oradan çaldılar ve bir dinamiti çıkarmak istediklerinde dinamitin patlamasıyla Meşhedu'n noktanın temeli tahrip olmuş, ancak bazı yerleri geride kalmıştır.
Kan ağlayan Taş'ın video'su mutlaka izleyin !
Not : Bu yazı , resim ve video internet sitelerinden alıntıdır.Halep şehrinde “Meşhedu'n Nokta” denilen yer Ehlibeyt aşıklarının ziyaret yeridir. Orada imam Hüseyin'in (a.s) mübarek başının konulduğu bir taş vardır. Taşın üzerine İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başından kanlar akmış ve Müslümanların o taşa ilgi göstermesine ve korumasına sebep olmuştur.
Kerbela'da Tef savaşı bittikten sonra İbn Ziyad tef vakıası esirleriyle birlikte şam tarafına doğru hareket etti. Fırat nehri boyunca bir çok yerden geçtiler. En sonunda Halep'e vardılar. Halep'te adı geçen yere İmam Hüseyin'in (Allah'ın selamı onun, evlatlarının ve ashabının üzerine olsun) mübarek kesik başını koydular. Bir süre orada kaldı. Meşhedu'n nokta denilen yerin yakınlarda Cevşen dağı diye bir dağ vardır. Rivayet edildiğine göre şam esirleri ve kafile bu bölgeye vardığında esir olarak bulunan İmam Hüseyin'in (a.s) ailesi ve kesik başlar o mekana bırakıldı. İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek kesik başını da nispeten yüksek olan bir taşın üzerine koydular. Taşın üzerine imam Hüseyin'in (a.s) mübarek başından kan aktı.
Buraya damlayan kan Müslümanların ilgisine sebep oldu. Ve o taşı korumaya aldılar. Seyfu'd Devlet El Hemduni”, şam'ı fethettikten sonra bu taşın macerasını ona anlattılar. O da oraya bina yapılmasını emretti.
Celali diyor ki: Mekke'de Halep tarihini iyi bilen bir yaşlı adamla tanıştım. Adı “şeyh Ammar”dı. Meşhedu'n Nokta'nın tarihini çok iyi bilmekteydi. Yaşanan olayı özet olarak şöyle anlattı: “Seyfu'd Devlet, İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek kesik başının konulduğu ve üzerine kan damladığı Meşhedu'n Nokta'yı bina yaptı.”
Türkler orayı aldığında silah ambarına çevirdiler ve sonra orada bulunan taşı oradan alıp Zekeriya Camisine intikal ettirmek istediler. Ancak onun üzerinde hiçbir yaratık hareket etmiyordu. Daha sonra onu Muhsin camisine intikal ettirdiler. şimdi bu taş Meşhedu'n Nokta'da karar kılınmıştır.
Orada 14 masum olarak bilinen Ehlibeytin tamamının adları yüksek bir yere yazılmıştır:
Bismillahirrahmanirrahim salli ale Muhammed Mustafa ve Aliyi'l Mürtaza ve Fatımatu'z Zehra ve Hasanu'l Müçteba vel Hüseyni'ş şehit ve Ali bin Hüseyin Zeynel Abidin ve Muhammed Bakır ve Cafer Sadık ve Musa Kazım ve Ali Rıza ve Muhammed Cevad ve Ali'l Hadi vel Hasanu'l Askeri vel Hüccetu Sahibu'z Zaman aleyhimusselam.
Avlunun iç kapısının üzerine şöyle yazılmıştır:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Mevla'mız Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib'in (aleyhi selam) meşhedi, Alim-i Adil ve İslam ve Müsliminin padişahı “Ebu'l Muzaffer el-ğazi bin el Melik en Nasır”, “Yusuf bin Eyyüb” ve “Nasır Emiru'l Mümininin” döneminde hicri 572 yılında yapılmıştır.
Hicri 1337 yılında Fransızların Halep'i işgal etmesiyle birlikte bir grup kendini bilmez ve tahripçiler Meşhedu'n Nokta'ya gelerek orada bulunan bazı eser ve silahları oradan çaldılar ve bir dinamiti çıkarmak istediklerinde dinamitin patlamasıyla Meşhedu'n noktanın temeli tahrip olmuş, ancak bazı yerleri geride kalmıştır.
Kan ağlayan Taş'ın video'su mutlaka izleyin !